Acı Çeken Kadınlara Açık Mektup
- Ana Sayfa SliderMakale ve Haberler
- Mart 8, 2022
- 5 Dakika Okuma Süresi
Kaleme alan: Tuğba DEMİR
(CBJ Yönetim Kurulu Üyesi, Eski Hakim)
Bu mektup, baş tacı edilmesi gerekirken hukuksuzluğun ve zulmün elinde canları yakılan, hakları gasp edilen kadınlara açık mektubumdur.
Hani sevdiğini kaybedene başın sağolsun demek bile ağır gelir ya. Olur da yeniden hatırlatıp incitir miyim diye.. Bu mektubu yazarken hissiyatım tam olarak bu oldu. Kimsenin canını yakmak acısını hatırlatmak değil amacım ..
Sevgili Nesibe Özer,
Adaletin bedeli ne kadar da ağır bu ülkede değil mi? Ama sen, hücreye de koysalar dimdik durmayı başardın. Oysa bir kadın naifligi kaldiramazdi bunca şeyi. Hukukun yanında duruşun, mesleğin onurunu koruyuşun biz genç meslektaşların için paha biçilmez. Lütfen mahzun olma, yalnız hissetme kendini. Hepimiz şahidiz yaptıklarına. Bu onurlu mücadelende yanında olduğumuzu bil.
Sevgili Aysel Tuğluk,
Beş yılı aşkın süredir tutuklu bulunmanı, yaşlı hasta demeden binlercesini cezaevlerinde ölüme terkeden bu zalim iktidarın, seni ve senin hastalıklarını görmezden gelmesini bütün kalbimizle kınıyoruz. Hiç bir fikir mahkum edilemez. Lütfen hak ve özgürlük mücadelende yanında olduğumuzu bil.
Sevgili Melek Çetinkaya,
Oğlundan ayrı olduğunu geri kalan binlercesini evladın kabul ettiğini, zalime karşı dimdik verdiğin mücadeleni, cezaevine koysalar da doğruyu haykırışını büyük bir gururla izliyorum. Sen anneliğe yepyeni bir boyut kazandırdın. Lütfen yaptığın bu mücadelende yanında olduğumuzu bil.
Sevgili Natali Avazyan,
Anne olmak için çocuk doğurmak gerekmezmiş bunu öğrendik senden. Ahmet’e sahip çıkışın, Feridun’un acısını ta derinlerinde hissetmen o kadar gerçekti ki . Mazlumlara ses oldun, binlerce vicdansız varmış bu ülkede bu süreç bunu öğretti hepimize. Ama mazluma kimlik sormayan senin gibi insanlar da umut oluyor hepimize. İyi ki varsın. Lütfen bu mücadelede bizim de yanında olduğumuzu bil.
Sevgili Esma Uludağ,
Çocuklarını cezaevine dönüşen Türkiye’den çıkarmak mıydı son görevin? Eşin olmadan çıktığın bu yolculuk sonrası canından oldun ama kararmış vicdanlara teslim etmedin evlatlarını. Lütfen bil yanında olduğumuzu. Bir gün bu insanlar hukuk önünde hesap verecekler ve en güzeli de evlatların gurur duyacak kahraman anneleriyle .
Gülistan Dokunun kıymetli annesi,
Nerdeyse 800 gün oldu, kızın Gülistan’ı arıyorsun. Kaybedilen bir bakan çocuğu olsa iki saatte bulunurdu ama hukuk olmayınca, vatandaşına hizmet etmeyen yargı düzeninde derdine derman bulamıyorsun. Her gün soruyorsun Gülistanım nerede diye. Lütfen mahzun anne, yanında olduğumuzu, yalnız olmadığını bil.
Sevgili Sezen Aksu,
Onurunu, insanlığını bir avcıya yem etmedin. O avcı önünde binlerce insan boyun eğmiş, onu ilah yerine koymuşken hem de. Duruma göre konum belirlemedin, doğru çizgide durdun. Kadının değer görmediği, itilip kakıldığı bu ülkeden sen, binlerce erkekten çok daha cesur ve onurlu davrandın. Hani derler ya “ bunu da yaz tarih diye “ sen tarihe yazılacak çok güzel bir mesaj verdin. Lütfen yaptığın bu güzellikte seni seven binlercesi gibi bizim de senin yanında olduğumuzu bil.
Sevgili Şenyaşar ailesi,
Adalet sarayında bulamadığın adaleti sokaklarda aramanı görüyoruz. Hukukun düştüğü acı durumun farkındayız. İnsanların görmemesi senin acını ortadan kaldırmaz. Bir gün gümbür gümbür adliyelere döndüğümüzde adalet hizmetini bugün hakkıyla yapmayan, güçlünün hukukunu uygulayanlara bunun hesabını sormak hukukçular olarak bizim boynumuzun borcudur. Lütfen yalnız hissetme kendini kalabalıklar içinde, mücadelende yanında olduğumuzu bil.
Ve ey sevgili sessiz sedasız sıkıntılar yaşayan ismini bile duymadığımız binlercesi,
Sessiz sedasız çekmektesin acını biliyorum. Çocukların görmesin diye acını, ağlamak bile haram sana. Bekliyorsun eşin çıksın da yeniden yüzün gülsün diye. Ve ya kim bilir oğlun kızın torunun içerde. Belki daha acısı toprağa gömdün onları, ya da faili meçhul bir kaybedilişin mağdurları. Bitsin diye tüm sıkıntıların, hukuksuzluğun yüreğine verdiği sızılar son bulsun diye, gözyaşların gözyaşlarımıza karıştı. Şimdi belki üzüntünde, ama yarın muhakkak mutluluğunda yanında olacağımızı lütfen bil.